stockholmer

21.7.07

guneslenelim

gunesi goren pek sevgili komsularim yine ustsuz guneslenmekte lakin kendilerinin yuksek ihtimalle 70lerini devirmis olduklari gercegi hicbir seyi degistirmiyor. keske diger tarafa dogru guneslenseler, ben daha cok gencim!

toplu taşıma

burada otobüs ve tramvaylara köpekler de binebiliyor. dikkat etmek lazım o sebeple, bir bakmışsınız yan koltukta bir alman kurdu sizi selamlıyor. bazıları pek agresif olabiliyor, tramvaydaki görevli önünden geçemiyor filan. kolay iş değil yani kondüktörlük burda.

bir de sms göndererek bilet almaca var ki epey ilginç bir olay. otobüste şoföre mesajın saatini göstermeye çalışırken arkanızda uzun kuyruklar oluşabiliyor. niye sms ile uğraşıyorsun, parayı direk şoföre takdim etsene demeyiniz, olmuyor. çünkü toplu taşımada nakit devri çoktan kapanmış burda. illa ki önceden biletlerini alman lazım. son dakikaya kalırsan, sms atarsın. en yakın mesafe için 5 ytl keserler, üstüne bir de soğuk su içersin.

otobüste birkaç kez başıma geldi, bindiğim yerle indiğim yerdeki şoförler farklıydı. binerken sarışın kadındı, inerken zenci adam olmuş. acaba karıştırıyor muyum diye düşündüm uzun süre. sonradan gözümle gördüm de rahatladım, her seferinde aynı durakta değişiyorlarmış.

kadın şoför demişken, onlar da çok yaygın burda. tramvay, otobüs, tren, taksi hiç fark etmiyor. çok dar yerlere park etmeyi bilen kadın sürücüler bile var, gidip bileklerinden öpesim geliyor.

17.7.07

grill kebab

bugun david ile ogle arasinda yakinlardaki bir kebapciya gittik. restoranda tarkan sarkilari bizi karsiladi. butun calisanlarin da turk olmasiyla birlikte kendimizi bir yol ustu donercisinde hissetmemiz hic zor olmadi. hatta kasada kucuk bir indirim bile yapildi, turkce konusmamizin serefine. döner kebabimizi yiyip calisanlarla biraz muhabbeti ilerlettikten sonra deniz kenarina dogru yol aldik. kulagimizda yalin, mustafa sandal ve tarkan ezgileriyle..

isin ilginc yani david bu ucunu de tarkan sanmisti. tabi meshur "kiss kiss" firtinasi da konusuldu yolda yururken. deniz kenarina geldik oturduk, hos bir ruzgar. dinlenelim dedik lakin konu dönerdi, turktu derken kurt oldu, irak oldu, abd oldu. bir baktik biz derin mevzularda ahkam kesiyoruz. hemen toparlandik, kendimizi yeniden ilik ruzgara biraktik.

16.7.07

her yerdeyiz

bugun sirketin bas temizlikcisi ile tanistirildim baklava david tarafindan. niye mi? cunku o da bir turk. cok kadirşinas bir insanmis.

henuz kebapcilara ugramiyorum. bir iclerine girsem, eminim ne turkler karsilayacak beni.

bizim temizlikci tatildeymis, istanbul'dan yeni gelmis. uf ne sicak o öyle, buraya geldik rahatladik diyor. istanbul'un suyu kalmamis, onu anlatiyor. bodrum'a tatile gitmisler bir de, musluk suyuyla disini fircalayinca mikrop kapip, hastalanmis, 1 hafta yataktan cikamamis. burda alismislar tabi her seyin temizine, musluk suyundan nem kapiyorlar. iyice burali olduk artik diyor, ah bi de su soguk kislari olmasa..

15.7.07

tv'de ne var

midsommar'dan sonra nasıl dükkanını kapatan bir yerlere kaçtıysa televizyonda da durum çok farklı değil. ilk geldiğimde oldukça sevdiğim kanallar şimdilerde dizi tekrarları ve eski filmler ile günü geçiştiriyorlar. dolayısıyla artık televizyonu açmaz oldum. internetten indirdiğim diziler ile tv ihtiyacımı gideriyorum şimdilik. yakın zamanda isveçlilerin bu ölü sezonu kapatmalarını ummaktayım.

ilk ay

dün yeniden aylık ulaşım kartı almamla fark ettim ki burdaki ilk ayımı doldurmuşum. yeni evimi oldukça da sahiplendim üstelik. yeni yatağımı da yadırgamıyorum hiç, geniş ve güzel. ilk ayımın ikinci yarısında şehri terkeden isveçlilerin bu ayın ikinci yarısında geleceklerini umarak şehrin daha da kalabalıklaşacağını sanıyorum.

dünkü bol güneşli ve sıcak cumartesiden sonra, bugünkü parçalı bulutlu ve bol rüzgarlı pazar oldukça ironik bir haftasonu geçirmeme sebep olsa da türkiye'den aldığım kavurucu sıcak haberleriyle halime şükrediyorum.
--
bir de şirkette muzcu david var. muzu tek hamlede ortadan ikiye ayırıyor çocuk. elmayı ayıranını görmüştüm de muzu ayırana ilk defa şahit oluyorum.

sokaktan kısa kısa

twitter'a beklerim

flickr

hepsine bakalım mı?

oldies but goldies